Konkordato, borçlu kişilerin mali durumlarının bozulması hâlinde iflastan kaçınarak, alacaklılarla uzlaşma yoluyla borçlarını yeniden yapılandırmalarına imkân tanıyan hukuki bir kurumdur. Aynı zamanda alacaklıların da hiç değilse kısmen alınacaklarını tahsil etmelerini mümkün kılmayı amaçlamaktadır. Özellikle Türkiye'de 2018 yılında yaşanan ekonomik dalgalanma sonrasında konkordato müessesesine olan ilginin artması, kurumun işlevselliğini ve uygulamadaki yerini daha önemli hâle getirmiştir.
Bu çalışma, konkordatonun tanımını, hukuki dayanaklarını, türlerini, işleyiş sürecini ve uygulamada karşılaşılan sorunları ele almayı amaçlamaktadır.
1.KONKORDATO TÜRLERİ
Konkordato, yapılış şekline göre “yüzde konkordatosu” ve “vade konkordatosu” şeklinde iki gruba ayrılabilir.
Yüzde konkordatosunda, borçlunun borçlarının sadece belli bir yüzdesini ödemeyi teklif ettiği konkordato türüdür. Borçların bir kısmının silinmesini sağlayarak kalan kısmını ödeyebilecek bir çözüm sunmak amacıyla uygulanır.
Vade konkordatosu ise, vadesi gelmiş borçlarını ödeyemeyen borçlunun, imtiyazsız alacaklıların en az üçte iki çoğunluğu ile yapılan ve borçluya vade veya taksitle ödeme imkânı sağlayan bir konkordato türüdür. ( İİK m. 285/1 )
Konkordato yapılış zamanına göre de “adî (iflas dışı) konkordato” ve “iflas içi (iflastan sonra) konkordato” olarak iki kısma ayrılabilir. Adî konkordato ( İİK m. 285-309 ) halinde borçlu, iflasa tâbi olmakla birlikte henüz iflas etmeden önce konkordato talep etmek amacıyla kendisinin iflastan kurtulmasını sağlar. İflas içi konkordato da ise, borçlu iflas etmiş olmakla birlikte, iflasın kaldırılması için yapılır.
Gerçek kişiler: Borçlarını ödemekte zorlanan her gerçek kişi konkordato talebinde bulunabilir. Ancak konkordatonun kabul edilmesi için kişinin borçlarını karşılayabilecek gelir ya da varlığa sahip olması gerekir.
Tüzel Kişiler (Şirketler, Kooperatifler): Sermaye şirketleri, şahıs şirketleri ve kooperatifler faaliyetlerine devam edebilmek amacıyla konkordato başvurusunda bulunabilir.
Borçlarını, vadesi geldiği hâlde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlu, vadeye verilmek veya indirim yapılarak borçlarını ödeyebilmek veya muhtemel bir iflâstan kurtulmak için konkordato talep edebilir.
Konkordato süreci, borçlunun asliye ticaret mahkemesine başvurması ile başlar. Başvuru dilekçesine mali durumu gösteren belgeler, borç listesi ve ödeme teklifleri eklenmelidir. Mahkeme, gerekli görmesi hâlinde borçluya geçici mühlet verir.
Konkordato talebi şu iki durumda gündeme gelebilir (İİK m.285 )
Mahkeme bu durumun makul ve somut gerekçelerle ispat edilmesini arar.
Borçlunun konkordato talebinde bulunurken:
Bu plan, alacakların ne şekilde ve hangi süre zarfında ödeneceğini, ayrıca şirketin mali yapısının hangi yöntemlerle iyileştirileceğini açık, somut ve ekonomik verilerle ortaya koymalıdır.
Konkordato başvurusunda şu belgelerin eksiksiz sunulması zorunludur. (İİK m. 286)
Konkordato başvurusu kabul edildiğinde mahkeme, geçici mühlet kararıyla birlikte borçlunun faaliyetlerini denetlemek ve alacaklıların menfaatlerini korumak üzere bir veya birden fazla komiser atar. Komiserin ücretinin karşılanması için başvuru sahibinden mahkeme tarafından teminat yatırılması talep edilir.
Konkordato süreci, bazı yargılama ve idari giderleri beraberinde getirir. Bunlar arasında:
sayılabilir. Dolayısıyla, konkordato sürecine geçmeden önce olası maliyetlerin belirlenmesi ve nakit dengesinin önceden planlanması büyük önem taşır.
Yargısal denetimin yoğun olduğu konkordato prosedürü, başvuru anından tasdik kararına kadar belli bir sistematik içinde yürütülür. Sürecin herhangi bir aşamasında yapılacak şekil ya da usul hatası, konkordato talebinin reddiyle sonuçlanabileceğinden, doğru işletilmesi kritik öneme sahiptir.
3.1. Başvuru Nereye Yapılmalıdır?
Konkordato talebi, görevli ve yetkili Asliye Ticaret Mahkemesi'ne yapılır.
Başvuru sürecinde, konkordato talebini içeren usulüne uygun bir dilekçe ile birlikte; konkordato projesi, bilanço, borç ve alacak listesi ile mali durumu gösteren belgelerin eksiksiz şekilde sunulması gerekmektedir. Bunun yanı sıra, mahkemenin talep ettiği gider avansı ve teminatın da zamanında yatırılması zorunludur.
Tüm bu şartlar sağlandığında mahkeme, başvuruyu kabul ederek geçici mühlet sürecini başlatabilir. Aksi durumda başvuru eksik evrak ya da usul yönünden reddedilebilir.
3.2 Dilekçe ve Eklerin Hazırlanması
Konkordato süreci, borçlunun görevli Asliye Ticaret Mahkemesi'ne hitaben vereceği talep dilekçesi ile başlar. Bu dilekçeye:
gibi belgelerin eksiksiz ve birbirini destekler nitelikte sunulması gerekmektedir (İİK m.286). Mahkeme, eksik ya da yetersiz belge sunulması hâlinde genellikle ek süre tanıyarak tamamlanmasını ister; ancak ciddi ve giderilemeyecek nitelikteki eksiklikler, başvurunun reddi ile sonuçlanabilir.
3.3 Geçici ve Kesin Mühlet Aşamaları
Son değişikliklerle birlikte konkordato kurumunda geçici mühlet ve kesin mühlet ayrımı yapılmıştır. Geçici mühlet verilmesi, konkordato prosedürünün zorunlu aşamasıdır. Geçici mühlet verilmeden, kesin mühlet kararı verilemez.
Geçici mühlet süresi 3 ay olup, bu sürede borçluya karşı yeni bir icra takibi yapılamaz Mahkeme bu 3 aylık süre dolmadan borçlunun veya geçici komiserin yapacağı talep üzerine geçici mühleti en fazla iki ay daha fazla uzatabilir, uzatmayı borçlu talep etmişse geçici komiserin de görüşü alınır. Geçici mühletin toplam süresi 5 ayı geçemez.
Bu durumda anılan belge ve kayıtların hazırlanması için gerekli masraf alacaklı tarafından karşılanır. Mahkeme, geçici mühlet süresinde konkordato komiseri görevlendirir. Komiserin hazırlayacağı rapor doğrultusunda mahkeme, borçluya 1 yıla kadar kesin mühlet verebilir. Bu süre, istisnai hallerde 6 ay daha uzatılabilir.
Kesin mühlet, konkordato sürecinin en kritik aşamasıdır; burada hem iyileştirme planı netleşir hem de alacaklı görüşleri alınır. Geçici komiser, duruşmadan önce yazılı raporunu sunar ve mahkemece gerekli görülürse, beyanı alınmak üzere duruşmada hazır bulunur. Mahkeme yapacağı değerlendirmede, itiraz eden alacaklıların dilekçelerinde ileri sürdükleri itiraz sebeplerini de dikkate alır.
Konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olduğunun anlaşılması hâlinde borçluya bir yıllık kesin mühlet verilir. Bu süre, istisnai durumlarda 6 ay daha uzatılabilir. Bu kararla birlikte mahkeme, yeni bir görevlendirme yapılmasını gerektiren bir durum olmadığı takdirde geçici komiser veya komiserlerin görevine devam etmesine karar verir ve dosyayı komiserlere bırakır.
Kesin mühlet süresi içinde komiser gözetiminde alacaklılar toplantısı yapılır. Borçlu tarafından sunulan ödeme planı, alacaklıların belirli çoğunluğu tarafından kabul edilirse mahkeme tasdik kararı verir. Bu karar, tüm alacaklılar bakımından bağlayıcı hâle gelir.
Mahkemece, kesin mühlet kararıyla beraber veya kesin mühlet içinde uygun görülecek bir zamanda yedi alacaklıyı geçmemek, herhangi bir ücret takdir edilmemek ve tek sayıda olmak kaydıyla ayrıca bir alacaklılar kurulu oluşturulabilir. Bu durumda alacaklılar, hukuki nitelik itibarıyla birbirinden farklı olan alacaklı sınıfları ve varsa rehinli alacaklılar, alacaklılar kurulunda hakkaniyete uygun şekilde temsil edilir. Alacaklılar kurulu oluşturulurken komiserin de görüşü alınır.
Alacaklılar kurulu her ay en az bir kere toplanır ve hazır bulunanların oy çokluğuyla karar alır. Komiser bu toplantıda hazır bulunanlarca alınan kararları toplantıya katılanların imzasını almak suretiyle tutanağa bağlar.
3.5. Komiser Raporu, Alacaklı Kurulu Onayı ve Mahkeme Kararı
Kesin mühlet sürecinde:
Tasdik sürecinde mahkeme sadece usule uygunlukla yetinmez; teklifin ekonomik anlamda gerekçeli olup olmadığını ve alacaklı menfaatleriyle dengeyi gözetip gözetmediğini de değerlendirir.
3.6. Kesin mühlet içinde konkordato talebinin reddi ile iflâsın açılması
İflasa tabi borçlu bakımından, kesin mühletin verilmesinden sonra aşağıdaki durumların gerçekleşmesi hâlinde komiserin yazılı raporu üzerine mahkeme kesin mühleti kaldırarak konkordato talebinin reddine ve borçlunun iflasına karar verir:
İflasa tabi olmayan borçlular (örneğin gerçek kişi borçlular) için ise yalnızca 2. ve 3. maddelerdeki (başarı imkânsızlığı ve kurallara uymama) durumlar varsa konkordato talebi reddedilir.
Mahkeme, bu madde uyarınca karar vermeden önce borçlu ve varsa konkordato talep eden alacaklı ve alacaklılar kurulunu duruşmaya davet eder; diğer alacaklıları ise gerekli görürse davet eder.
Konkordato, yargı gözetiminde yürüyen ve tarafların menfaatlerini dengelemeyi hedefleyen bir hukuki koruma sürecidir. Bu süreçte, borçluya olduğu kadar alacaklılara da belirli haklar ve yükümlülükler doğar.
4.1. Borçlunun Sorumlulukları
Konkordato talebinde bulunan borçlu, başvuru anından itibaren şeffaflık ve dürüstlük ilkesine uygun davranmakla yükümlüdür. Bu çerçevede:
zorundadır. Bu yükümlülüklerin ihlali hâlinde, mahkeme konkordato sürecini sonlandırabilir ya da iflasa hükmedebilir.
4.2. Alacaklıların İtiraz ve Kabul Süreci
Konkordato süreci içerisinde alacaklılar, yalnızca alacaklarını talep eden taraflar değil; aynı zamanda süreci denetleyen ve onaylayan aktörlerdir. Özellikle kesin mühlet aşamasında alacaklılara şu yetkiler tanınmaktadır:
Konkordato teklifinin kabul edilebilmesi için:
Konkordato yargılamasının olumlu sonuçlanabilmesi, projeye ilişkin mahkeme tasdikinin alınmasına bağlıdır. Bu tasdik kararı, taraflar bakımından hukuki sonuçlar doğurur ve bağlayıcılık kazanır.
5.1. Tasdik Kararının Hukuki Etkileri
5.2. Borçların Yeniden Yapılandırılması ve Ödeme Planı
Tasdik edilen proje doğrultusunda:
Her konkordato başvurusu mahkeme tarafından tasdik edilerek sonuçlanmaz. Mahkeme, sunulan projenin alacaklıların menfaatlerini korumadığı ya da kanuni şartları taşımadığı kanaatine varırsa konkordato talebini reddeder. Bu tür ret kararları genellikle, borçlunun mali durumunu iyileştirmeye elverişli olmayan projelerde ortaya çıkar.
6.1. Ret Gerekçeleri ve İtiraz Yolları
İcra ve İflas Kanunu'nun 308. maddesi kapsamında mahkeme, konkordato projesini aşağıdaki nedenlerle tasdik etmeyebilir:
Ret kararına karşı, aynı madde uyarınca istinaf yoluna başvurulabilir. Bölge adliye mahkemesi kararına karşı da iki hafta içinde temyiz yoluna gidilebilir.
6.2. İflas Sürecine Geçiş
Konkordatonun reddi hâlinde, mahkeme borçlunun durumuna göre re'sen iflas kararı verebilir:
mahkeme tarafından iflas kararı verilebilir.
İflas kararı halinde:
Borçlunun tüm malvarlığı tasfiye sürecine dâhil edilir.
Sonuç olarak, konkordato sürecinin başarısızlıkla sonuçlanması borçlu açısından yalnızca faaliyetlerin sona ermesiyle kalmayıp, aynı zamanda ticari güvenilirliğin ve itibarin ciddi şekilde zedelenmesine neden olabilir.
![]() |
Net Acar Residence K:4 D:64 Karesi/ BALIKESİR |
![]() |
hk@handekarakas.av.tr |
![]() |
+90 541 384 98 26 |